Paşa Kapısı Nedir? Bir “Kapı”dan Devlete, Taştan Ekrana Uzanan Yol “Kapı” Osmanlı’da sadece bir eşiği değil, devleti; “Paşa Kapısı” ise sadrazamın otoritesini anlatır. Bazı kavramlar vardır; bir mekânı anlatır gibi görünür ama aslında koca bir dünyayı çağırır. “Paşa Kapısı” da onlardan. İlk duyduğumda aklıma ağır bir ahşap kapı, gölgeli bir avlu ve alçak sesle konuşan görevliler geldi. Sonra fark ettim ki mesele, bir kapıdan çok daha büyük: Gücün örgütlenmesi, devletin dili ve bugün hâlâ kullandığımız bir metaforlar zinciri… Gelin, birlikte bu kapıyı aralayalım. Köken: “Kapı”nın Devlet Olduğu Zamanlar Türk-İslâm geleneğinde “kapı”, erken dönemlerden beri “devlet”i temsil eden bir sözcüktü; “devlet…
Yorum BırakYazar: admin
Maymuncuk Her Kapıyı Açar mı? Mit, Mekanik ve Metafor Üzerine Bir Yolculuk Bir kapının önünde durduğunuzu düşünün: İçeride yeni ihtimaller, dışarıda da merak. “Maymuncuk her kapıyı açar mı?” sorusu, aslında sadece kilit–anahtar ilişkisinin değil, hayatta karşılaştığımız sorunların da kısa yoldan çözülüp çözülemeyeceğinin merakı. Gel, birlikte bu soruya hem gündelik dünyanın pratikleriyle hem de metaforların gücüyle yaklaşalım; ben yol arkadaşın olayım, sen de yorumlarını eksik etme. Kısa cevap: Hayır. Uzun cevap: Mekanikten etiğe, hukuktan geleceğin teknolojilerine uzanan, düşündürücü bir hikâye. — Maymuncuğun Kökeni: Mit mi, Mekanik mi? Maymuncuk dediğimiz şey, tarih boyunca “iskelet anahtar” gibi isimlerle anılan, belirli tip kilitleri açmak…
Yorum BırakGünlüğe Ne Yazılır? Öğrenmenin Sessiz Tanığına Dair Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak, yıllar içinde defter sayfalarında yazıya dökülen duyguların, düşüncelerin ve keşiflerin bir öğrencinin gelişiminde ne kadar dönüştürücü olduğunu defalarca gözlemledim. Günlük tutmak yalnızca yazmak değildir; insanın kendisiyle konuşması, öğrenme sürecini anlamlandırması ve iç dünyasına bir ayna tutmasıdır. Günlük, bir öğrenenin zihinsel yolculuğunu belgeleyen sessiz bir tanıktır. Peki, bu tanığın sayfalarına gerçekten ne yazılır? Günlüğün Pedagojik Anlamı Pedagojik açıdan günlük tutmak, bireyin öğrenme süreci üzerine düşünmesini sağlayan yansıtıcı bir eylemdir. John Dewey’in deneyimsel öğrenme anlayışında olduğu gibi, öğrenme ancak birey yaşadığı deneyim üzerine düşündüğünde anlam kazanır. İşte bu düşünme…
Yorum BırakGümrük Müşaviri Kaç TL? Toplumsal Düzen, Güç İlişkileri ve İktidarın Çatışmalı Doğası Üzerine Bir İnceleme Siyaset biliminin en derin tartışmalarından biri, gücün toplum içinde nasıl dağıldığı ve bu gücün toplumsal düzeni nasıl şekillendirdiği konusudur. İktidar, yalnızca devletin tepe noktasındaki yöneticilerin değil, aynı zamanda her düzeydeki kurumların ve bireylerin birbirleriyle kurduğu ilişkilerin de bir yansımasıdır. Bu bağlamda, toplumsal yapıyı, ideolojiyi ve vatandaşlık anlayışını derinlemesine incelediğimizde, yalnızca politikacıların değil, her bir bireyin ve toplumun gücü nasıl kullandığı ortaya çıkar. Ancak, bu tartışmada dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise, erkek ve kadın bakış açıları arasındaki farklardır. Erkekler genellikle stratejik ve güç…
Yorum BırakGelin Güvey Olmak Nereden Gelir? Güç, İktidar ve Toplumsal Roller Üzerine Bir Siyaset Bilimi Okuması Toplumun derinlerine işlemiş her deyim, aslında iktidarın, normların ve bireysel rollerin tarihsel izlerini taşır. “Gelin güvey olmak” deyimi de bunlardan biridir. Yüzeyde evlilik töreniyle, yani iki bireyin bir araya gelişiyle ilişkilendirilir; ancak bu ifadenin kökenine ve anlamına siyaset bilimi perspektifinden bakıldığında, karşımıza çok daha derin bir iktidar ilişkileri ağı çıkar. Çünkü her evlilik, bir sevgi sözleşmesinden çok, bir kurumsal ve ideolojik yapı tarafından tanımlanır. Toplumsal Düzenin Sahnesi: Gelin ve Güvey Birer Aktör mü, Figüran mı? Siyaset bilimci gözüyle bakıldığında “gelin güvey olmak”, bir bireysel karar…
Yorum BırakDoğalgaz Hidrokarbon Mudur? Felsefi Bir Bakış Doğal gaz, çağımızın en çok tartışılan enerji kaynaklarından biri. Peki, bir maddeyi tanımlarken başvurabileceğimiz temel ilkeler nelerdir? Ontolojik anlamda bir şeyin ne olduğu, epistemolojik olarak nasıl bilindiği ve etik bağlamda ne tür bir sorumluluk taşıdığı soruları, doğalgazın hidrokarbon olup olmadığı sorusuna felsefi bir çerçeve kazandırmak için önemli noktalar sunar. Doğal gaz, kimyasal olarak hidrokarbonlardan oluşur, ancak onun doğası ve kullanımı üzerine yapılacak tartışmalar, daha derin felsefi düşünceleri gündeme getirmektedir. Ontolojik Perspektiften Doğalgaz Ontoloji, varlık bilimi olarak tanımlanabilir. Bir şeyin “ne olduğunu” sorar. Doğalgaz bir enerji kaynağı olarak kullanıldığında, herkes için farklı anlamlar taşıyabilir. İnsanlık…
Yorum BırakKapalı Yüzme Havuzu Kaç Derece Olmalı? Bilim, Konfor ve Geleceğin Akıllı Havuzları Kapalı havuzun kapısından içeri adım attığınızda yüzünüze vuran sıcak hava, suyun pırıl pırıl yüzeyi ve hafif klor kokusu… “Acaba su kaç derece?” diye soran o merak, sadece konfor değil, performans, sağlık ve enerji tüketimi gibi kritik konulara da dokunuyor. Bugün, bu soruya tutkuyla yaklaşan bir blog yazarı olarak—arkadaş meclisinde kahve içerken sohbet ediyor gibi—“Kapalı yüzme havuzu kaç derece olmalı?” sorusunu kökenlerinden geleceğin vizyonuna kadar, beraberce masaya yatıralım. Kökenler: “İdeal sıcaklık” fikri nereden geliyor? Eski hamamlardan modern olimpik tesislere uzanan çizgide, su sıcaklığı hep “denge” arayışıydı. Roma hamamlarının ritüelleri,…
Yorum BırakKanun Koyucu Kime Denir? Sandıktaki Yetki mi, Vicdandaki Sorumluluk mu? Bir gerçeği en baştan koyalım: “Kanun koyucu kime denir?” sorusuna refleksle “parlamento” diye cevap vermek kolay. Ama kolay cevaplar, çoğu zaman tehlikeli bir rahatlıktır. Çünkü kanun koyma, yalnızca oylama düğmesine basılan bir salondan ibaret değil; metinleri yazan görünmez kalemler, gündemi kilitleyen parti disiplinleri, lobilerin baskısı, teknokratların şablonları ve yargının çizdiği sınırlarla örülü bir iktidar ekosistemi. O halde asıl soru şu: Kanun koyucu, gerçekten halkın seçtiği temsilciler midir, yoksa metnin gölgelerinde dolaşan görünmez aktörler mi? Tanımın Çekirdeği: De Jure Kanun Koyucu Klasik hukuk öğretisinde kanun koyucu, yasama yetkisini elinde tutan organdır;…
Yorum BırakTürkiye’nin En Büyük Enerji Şirketi Hangisi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Değerlendirme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Kafa Yoran Bir Siyaset Bilimcisinin Girişi Günümüz dünyasında, enerji, sadece bir ekonomik mal değildir. Aynı zamanda devletlerin güç ilişkilerini, toplumsal düzeni, ideolojik yapılarını ve vatandaşlık anlayışlarını şekillendiren önemli bir faktördür. Bir toplumun enerji kaynakları üzerindeki kontrolü, o toplumun iç ve dış politikasında belirleyici bir rol oynar. Bu bağlamda, Türkiye’nin en büyük enerji şirketi, sadece bir ekonomik aktör değil, aynı zamanda toplumsal gücün, iktidarın ve ideolojinin önemli bir yansımasıdır. Bu yazıda, Türkiye’nin en büyük enerji şirketinin yalnızca finansal büyüklüğünü değil, aynı zamanda bu şirketin…
Yorum BırakKamçılar Ne İşe Yarar? Mikroskobik Dünyanın Hareket Motorları Bilimsel bir merak bazen bir damla suyun içinde başlar. Üniversitede mikrobiyoloji laboratuvarında mikroskoba ilk baktığım anı hiç unutmam: Küçücük bir bakterinin kuyruğunu andıran incecik yapılarla hareket ettiğini gördüğümde, sanki bir gizemin perdesi aralanmış gibiydi. “Bu minik canlı nasıl bu kadar hızlı hareket ediyor?” sorusu, beni kamçıların (flagella) büyüleyici dünyasına götürdü. Bugün, birlikte bu mikroskobik motorların ardındaki bilimi, doğadaki işlevlerini ve bize öğretebileceklerini keşfedeceğiz. Kamçı Nedir? Basit Bir Kuyruktan Çok Daha Fazlası Kamçılar, bakteriler, bazı algler ve tek hücreli organizmaların yüzeyinde bulunan, genellikle ipliksi yapıda hareket organelleridir. Ancak bu yapılar yalnızca “kuyruk” değildir;…
Yorum Bırak